
eylemin gerekliliğinin amaç olarak belirdiği durumlarda, yeryüzüne sabitlenmiş dağlar gibi beni hareketsiz düşüncelere gark eden edebi kaynak.
kitaptaki tanımıyla “oblomov evde asla kravat takmaz, yelek giymezdi. kendini özgür ve kısıtlanmamış hissetmek isterdi. ve onun için uzanmak, hasta ya da uykusu gelen insanlar için olduğu gibi gereklilik, yorgun insanlar için olduğu gibi bir fırsat ya da tembel insanlar için olduğu gibi bir zevk değildi; bu onun normal duruşuydu. “
bazen böyle içimde birikir düşünceler. kelimeler dört bir yandan yığılır beynimin her köşesine. işte öyle anlarda dökmek isterim kelimeleri sayfalarca kağıtlara. akdenizin tuzlu sularında cilveleşen ve özgürleşen bedenler gibi özgürlüğe iteceğini bilirsin kendini. ama bir anda vazgeçmene sebep nedenlerde yığılır bir anda beynine. yapmak için vazgeçmenin, üretmek için tüketmenin, yaşamak için durmanın daha mantıklı geldiği zamana gebedir artık beynim. aklıma birden gelir oblomovun karyolasının önünde terlikleri ve bu hareketsizliğe katılmış uyuyan bedeni.
sizin gibileri size anlatır. isteyerek veya istemeyerek tabii olduğumuz durumlara karşı rahatsızlığımızın bir bedende hayata karşı duruş şeklini almış halidir oblomov.
ayrıca oğuz atay tutunamayanlar eserini yazarken kitabın etkisinde kalmıştır.
(post atakanka kişisinin kullanıcı hesabını unutması sebebiyle serdardiyebiri'nin hesabından girilmiştir.)
0 yorum:
Yorum Gönder